Kişiler gelirlerini göz önüne alarak sürekli olarak borç yükünü artırabiliyor. Örneğin iyi düzeyde geliri olan pek çok kişinin birden fazla bankada kredi kartı, hesaplarında kredili mevduat ürünü ve pek çok parça kredisi bulunuyor. Gelirlerinin iyi olmasına dayanarak girdikleri bu borç yükü işlerin istenilen gibi gitmemesi ile kişiyi zorluyor. Bazen açılan işyerinin batması, bazen işten çıkarılma, bazen ise ani kaza ya da ölüm gibi sebepler ile ortaya çıkan riskli durumlar kişinin gelir düzeyinin alt üst olmasına yol açabiliyor. Bu nedenle her durumda krediye sarılmak mantıklı bir davranış olarak kabul görmemektedir. Kişinin bu noktaya yaşanabilecek tüm riskleri göz önüne alması ve en kötü durumlarda dahi ödeyebileceği bir borç yükü altına girmesi gerekmektedir.
Yapılandırma ya da Borç Kapama Kredileri
Yasal takipten kurtulmanın bir diğer yolu ise yapılandırma ve borç kapama kredileridir. Çünkü bu iki durum bilgiler yasal takibe düşmeden yardıma koşabilir. Özellikle borç kapama kredileri borç yükünün hafifletilebilmesi için son derece kullanışlı olmaktadır. Aynı şekilde yapılandırma süreci kabul gören banka müşterileri de bu sayede yasal takibe düşmekten kurtulacaktır. Ayrıca yasal takibiz fazları farklı şekillerde ilerler. Yani uzun süredir borcunu ödemeyen kişi ile birkaç gündür bilgileri yasal takipte olan kişiler arasında faz farkı bulunur. Bu da icra sisteminin devreye girmesinde seçici bir rol oynar. 3. Faz ve üzeri borçlular için icra takibi başlatılmalıdır.
]]>